Suni zekânın Türkiye’de eğitime hâlâ yeterince entegre edilmemesi mevzusunda açıklamalar geldi. Türk Eğitim Derneğine gore üniversitelerde bölüm var sadece eğitmen yok.
Suni zekâ teknolojileri hayatımızın oldukça mühim bir parçası hâline gelmiş durumda. Artık her yerde bu teknolojilerden yararlanmaya başladık. Doğal ki bu yüzden de insanların suni zekâ mevzusunda eğitilmesi, okullarda bu teknolojilerin gösterilmeye başlaması gerekiyor. Türkiye’de aslen bu mevzuda hamleler vardı sadece gelen yeni bilgiler pek de kafi olmadığını gösterdi.
Türk Eğitim Derneğinin (TED) düzenlemiş olduğu Internasyonal Eğitim Forumu’nda konuşan TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, devletimizde suni zekâyı eğitime entegre etme mevzusunda adımlar atıldığını sadece devamının gelmediğini belirtti. Öyleki ki okullarda suni zekâ bölümleri olsa da nitelikli eğitmenler bulunmuyor.
25 üniversitede suni zekâ kısmı var sadece profesör yok
Pehlivanoğlu’nun yapmış olduğu açıklamalara gore Türkiye’de şu anda suni zekâ alanında 25 üniversitede bölüm bulunuyor. Sadece bu bölümlerin 18’inde profesör, 13’ünde ise doçent yok. 5 tanesinde ise yalnızca bir öğretim elemanı vazife yapıyor. Doğrusu bölüm olsa da öğrencileri eğitecek kafi eğitmen yok. TED Başkanı, bu durum için “Alan açmak kadar alanı nitelikle doldurmak da lüzumlu.” ifadeleri kullanmış.
Bunun haricinde Pehlivanoğlu, suni zekâ alanındaki gelişmelerin altını çizerek şu anda bir eşikte bulunduğunu ve bu dönüşüme yön vermek için adımlar atmak icap ettiğini belirtti: “Artık bir eşikteyiz. Ya kendi ellerimizle geliştirdiğimiz bizlere oldukça benzeyen makinelerin hizmetkârı olacağız ya da bu dönüşüme yön vererek insan merkezli sistemlerin kurucuları hâline geleceğiz.”
“Suni zekâ sebebiyle eğitimde köklü değişimlerin yapılması koşul”
Bunların yanı sıra suni zekânın eğitime entegresinin ne kadar mühim olduğu ve ülkemizdeki eksikliği mevzusunda başka açıklamalar da var. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan; dijitalleşme, suni zekâ ve yeşil dönüşüme değinerek eğitimin tüm taşlarının tekrardan tanımlandığını belirtti. Bu kapsamda Türkiye’nin sürdürülebilir olması için eğitimde köklü değişimlerin yapılmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti ve düzeltim çağrısı yapmış oldu.
Turan’a gore en gelişmiş 10 ekonomide olmak istiyorsak eğitim sistemimizi bunlara gore ayarlamalıyız. Ek olarak yalnızca data aktarımıyla kalmamasını belirterek analitik düşünme, empati, çeviklik ve yaşam boyu öğrenme benzer biçimde becerilerle donatılması gerektiğine vurgu yapmış oldu.
